Bu program, enerji yoğun sektörlerdeki emisyonları azaltmayı hedefleyen projeleri teşvik ederek, Almanya’nın 2045 yılına kadar karbon nötr olma hedefini desteklemeyi amaçlıyor. Başlangıçta 50 milyar avro bütçe ayrılan bu sözleşmeler, sanayiye düşük karbonlu teknolojilere geçişte mali destek sağlayacak.
CLEW’in aktarımına göre, ilk aşamada ödül alan şirketler, demir-çelik, kimya ve çimento gibi yüksek emisyon üreten sektörlerde faaliyet gösteriyor. Bu sektörlerde, emisyonların azaltılması zorlu ve maliyetli olduğundan, hükümet projelerin finansal risklerini hafifletmeyi hedefliyor. İklim sözleşmeleri sayesinde şirketler, fosil yakıt kullanımını azaltacak ve daha sürdürülebilir üretim yöntemlerine geçecek.
Program çerçevesinde, şirketler yenilikçi teknolojilere yatırım yapacak; hidrojen kullanımı, karbon yakalama ve depolama (CCS), enerji verimliliği gibi yöntemlerle emisyonları düşürmeyi planlıyor. Özellikle çelik üretiminde kullanılan yeşil hidrojen, fosil yakıtlara alternatif olarak öne çıkıyor. Ayrıca, kimya sektöründe karbon emisyonlarını azaltacak ileri düzeyde teknoloji ve prosesler geliştirilmesi hedefleniyor.
Almanya’nın Ekonomi ve İklim Bakanı Robert Habeck, öncü iklim sözleşmesi programının başlatılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, bu girişimin sanayideki dönüşümün hızlandırılması adına tarihi bir adım olduğunu vurguladı. Habeck, “Alman sanayisinin, iklim hedeflerimiz doğrultusunda köklü bir dönüşüm geçirmesi gerekiyor. Karbon yoğun sektörlerdeki emisyonları azaltmak, hem çevre hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından hayati önemde. Bu sözleşmelerle sanayimizi rekabetçi tutarken, aynı zamanda geleceğe yönelik düşük karbonlu teknolojilere yatırım yapmalarını teşvik ediyoruz.” dedi.
Bakan, iklim sözleşmelerinin sadece emisyonları azaltmakla kalmayacağını, aynı zamanda Almanya’nın yeşil teknolojilerdeki liderlik konumunu güçlendireceğini belirterek, bu tür yenilikçi programların, Almanya’nın Avrupa Birliği’nin yeşil anlaşma hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacağını ve Almanya’nın 2045 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdüne sadık kaldığını gösterdiğini ifade etti.
Habeck, özel sektörü destekleyerek bu dönüşüm sürecini hızlandırmanın ekonomik olarak da büyük faydalar sağlayacağını ekledi ve “İklim koruma ve sanayideki inovasyon el ele gitmeli. Bu program, çevreyi korurken yeni iş fırsatları ve ekonomik büyüme yaratmamıza yardımcı olacak.” diye konuştu.