Küresel Karbon Projesi bilim ekibinin hazırladığı 2024 Küresel Karbon Bütçesi raporuna göre, fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonları bu yıl rekor seviyeye ulaşacak. Fosil yakıt kaynaklı karbondioksit (CO2) emisyonlarının geçen yıla kıyasla yüzde 0,8 artarak 37,4 milyar tona çıkması bekleniyor. Arazi kullanım değişikliğinden (ormansızlaşma gibi) kaynaklanan 4,2 milyar ton emisyonla birlikte toplam CO2 emisyonlarının 41,6 milyar tona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için emisyonların hızla düşürülmesi gerektiğini vurguluyor. Exeter Üniversitesi’nden Profesör Pierre Friedlingstein, “Fosil yakıt tüketiminde zirveye ulaşıldığına dair hiçbir işaret yok” diyerek iklim krizinin etkilerinin giderek daha dramatik hale geldiğine dikkat çekti. Friedlingstein, Paris Anlaşması hedeflerini gerçekleştirebilmek için fosil yakıt emisyonlarının hızla azaltılması gerektiğini ifade etti.
UEA Çevre Bilimleri Okulu’ndan Profesör Corinne Le Quéré ise, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve elektrikli araçların yaygınlaşmasının emisyon artışını sınırlandırdığını belirtti. Ancak, küresel olarak emisyonların net sıfıra ulaşması için daha fazla çabaya ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
El Niño iklim olayı, özellikle Amazon gibi ormanlarda ormansızlaşmayı ve yangınları artırarak emisyonlara ek yük getiriyor. Bu olay nedeniyle karasal ekosistemlerin karbon yutma kapasitesinde de azalma gözlemlendi. Ancak El Niño’nun 2024’ün ikinci çeyreğinde sona ermesiyle ekosistemlerin karbon emiliminde toparlanma bekleniyor.
Rapora göre, 2024 yılında kömürden kaynaklanan emisyonların yüzde 0,2, petrol kaynaklı emisyonların yüzde 0,9 ve gaz kaynaklı emisyonların ise yüzde 2,4 artacağı öngörülüyor. Küresel toplam emisyonlar içinde kömür yüzde 41, petrol yüzde 32, gaz ise yüzde 21 oranında paya sahip.
Ülkeler bazında ise Çin’in emisyonlarının yüzde 0,2 artışla toplam emisyonların yüzde 32’sine katkı sunacağı; ABD’nin yüzde 0,6 azalma ile yüzde 13 paya sahip olacağı; Hindistan’ın yüzde 4,6 artışla yüzde 8 paya ulaşacağı; Avrupa Birliği’nin ise yüzde 3,8 oranında emisyonlarını azaltarak yüzde 7 pay alacağı öngörülüyor. Diğer ülkeler ise yüzde 1,1 artışla küresel emisyonların yüzde 38’ini oluşturacak.
Çalışma Türkiye’ye dair bilgiler de sunuyor. Yıllık fosil yakıt CO2 emisyonlarının 2022 seviyelerinden azalarak 2023 yılında 432,1 Mt’a ulaştığı görülüyor.
Uluslararası havacılık ve deniz taşımacılığı emisyonlarının yüzde 7,8 artması beklenirken, bu oran pandemi öncesi seviyelerin yüzde 3,5 altında kalıyor.
Raporda, 1,5°C hedefinin aşılmasına kalan karbon bütçesinin büyük ölçüde tükendiğine dikkat çekiliyor. Bilim insanları, mevcut emisyon oranlarıyla 1,5°C sınırının altı yıl içinde aşılma riskinin yüzde 50 olduğunu tahmin ediyor. Ancak, bu hedefe ulaşmak için CO2 dışı etkenlerin (CH4, N2O gibi) de dikkate alınması gerektiği belirtiliyor.
Raporda öne çıkan bulgular ise şöyle:
- Arazi kullanım değişikliği kaynaklı emisyonlar son on yılda yüzde 20 azalsa da 2024’te artış göstermesi bekleniyor.
- Küresel atmosferik CO2 seviyesi, 2024’te milyonda 422,5 parçaya (ppm) ulaşarak, sanayi öncesi seviyelerin yüzde 52 üzerine çıkacak.
- Yangın kaynaklı emisyonlar, 2023’teki yoğun orman yangınları nedeniyle yüksek seviyede.
- Karasal ve okyanus yutakları, iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesine rağmen toplam CO2 emisyonlarının yarısını dengelemeye devam ediyor.