Azerbaycan’ın Bakü kentinde COP29 iklim görüşmeleri başlarken, Kamu Politikaları Araştırma Enstitüsü’nden çıkan yeni bir makale, gelişmekte olan ülkelerde iklim eylemlerinin hızlandırılmasını desteklemenin bir yolunu öneriyor.
Yazarların “İklim Etki Müzayedeleri” adını verdiği bu yenilikçi yaklaşım, yenilenebilir enerji projeleri için sonuç odaklı teşvikler sunarak, fonların daha da genişlemesine olanak tanıyarak, küçük ve orta ölçekli işletmeleri çekerek ve etkili, ölçülebilir sonuçlara öncelik vererek uluslararası iklim finansmanını dönüştürebilir. Zamanla, yaklaşım emisyonları azaltan veya gelişmekte olan ülkelerin değişen iklime uyum sağlamasına yardımcı olan diğer proje türlerine genişletilebilir.
Küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 72’sini düşük ve orta gelirli ülkeler (LMIC’ler) oluştururken, bu oran giderek artıyor. Bu ülkelerde gerekli önlemler alınmazsa, küresel sıcaklık artışlarını 2 derecenin altında tutma hedefi tehlikeye girebilir.
Kanada ve Almanya gibi yüksek gelirli ülkeler, atmosferde biriken emisyonların büyük bir kısmından sorumlu ve finansal olarak daha fazla destek sağlama kapasitesine sahip. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında bu ülkeler, düşük ve orta gelirli ülkeler için yıllık en az 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlama taahhüdünde bulunuyor. 2024 yılında Azerbaycan’ın ev sahipliğinde gerçekleşecek 29. Taraflar Konferansı’nda (COP29), bu finansman taahhüdünün yeni bir hedefe taşınması bekleniyor.
Rapor, mevcut iklim finansmanı süreçlerinin uzun ve karmaşık olduğunu vurgularken, finansmanın önemli bir bölümünün etkisiz veya iklimle zayıf ilişkili projelere yönlendirildiğini belirtiyor. Yüksek gelirli ülkelerde uygulanan karbon fiyatlandırması, yenilenebilir enerji destekleri gibi teşviklerin, düşük ve orta gelirli ülkelere yönelik finansal destek modellerinde de kullanılmasının daha etkili olacağı savunuluyor.
Özellikle, “İklim Etki Müzayedeleri” olarak adlandırılan ters açık artırmaların, iklim finansmanında sonuç temelli ödemeler yapılmasına olanak tanıyacağı vurgulanıyor. Bu model, düşük maliyetli ve ölçülebilir sonuçlar sunan projeleri teşvik ederek, sera gazı emisyonlarını azaltmak için hızlı ve ölçeklenebilir bir çözüm sunabilir.
Sonuç odaklı bu yaklaşım, fonların daha verimli kullanılmasını, iklim finansmanına küçük ve orta ölçekli işletmelerin de erişimini artırmayı ve somut, ölçülebilir sonuçlar elde etmeyi hedefliyor. Bu yeni modelle, yüksek gelirli ülkelerden sağlanan kaynakların daha etkili projelere yönlendirilmesi ve küresel iklim hedeflerine daha hızlı ulaşılması amaçlanıyor.