Independent’ın haberine göre, Kraliyet Mühendislik Akademisi liderliğindeki bir grubun hazırladığı raporda, şebekenin karbonsuzlaştırılma hamlesinin, on yılın sonuna kadar, aşı görev gücünün çalışmaları veya 1960’ların sonundan itibaren on yıl içinde şehir gazından doğal gaza geçiş yapılması gibi ulusal bir görev olarak ele alınması çağrısında bulunuluyor.
Raporda, 2030 hedeflerine ulaşmak için açık deniz rüzgârının hızla artırılması, kara rüzgârı ve güneş enerjisinin konuşlandırılması ve mümkün olan yerlerde nükleer santrallerin ömrünün uzatılması gerektiği uyarısı yer alıyor. Uzmanlar, “2030 yılına kadar temiz enerji” ile şebekenin günlerin yaklaşık yüzde 75’inde tamamen sıfır karbonlu bir yapıya kavuşabileceğini, kalan günlerde ise gazın küçük bir rol oynayabileceğini öne sürdü. Ayrıca sanayi, ulaşım ve ısıtmanın fosil yakıtlardan elektrikli araçlar ve ısı pompaları gibi düşük karbonlu teknolojilere geçmesiyle 2030 yılından sonra daha fazla temiz elektriğe ihtiyaç duyulacağı uyarısında bulunuldu.
Hükümetin planlama, izinler ve yeni projelerin şebekeye bağlanmasında yaşanan gecikmeler gibi konularda zor kararları ele alması gerektiği konusunda uyarıldılar; bunlara yerel halkın havai enerji hatlarına karşı çıkması veya bu hatların yer altına alınmasının faturalara getirdiği yüksek maliyetler de dahildi. Ayrıca, halkın elektrik tedarikçileriyle etkileşime girmesini ve örneğin farklı tarifeler aracılığıyla onlara para tasarrufu sağlamasını sağlayacak dijital olarak etkinleştirilmiş bir sisteme ve İngiltere’nin temiz teknoloji alanında küresel yarışta öne geçmesini sağlamak için tedarik ve düzenlemelere yönelik proaktif bir yaklaşıma da ihtiyaç var.
Bağımsız çalışma grubunun eş başkanı ve Mott MacDonald’da Strateji Grup Başkanı Dr. Simon Harrison şunları söyledi: “Elektrik sisteminin bu kadar kısa bir sürede karbondan arındırılması için gereken işin ölçeği hafife alınamaz. Yaklaşımımızda radikal bir değişime ihtiyaç duyulacak, ancak mühendislik topluluğu bunu bu raporda haritalamak için çoktan bir araya geldi ve ihtiyacımız olan temiz enerjiyi sağlamak için kolları sıvamaya hazır.” Ayrıca hükümetin, insanların gerçekten önemsediği konulara odaklanarak temiz enerji konusunda güçlü bir vizyon ortaya koyması gerektiğini söyleyen Harrison, “İnsanları bu vizyona gerçekten dahil etmeleri ve toplumu bu sürece dahil etmeye, onların görüşlerini anlamaya ve yaklaşan değişimleri benimsemelerine yardımcı olmaya çalışmaları gerekiyor. Vizyon, dijital olanakların etkinleştirilmesiyle bireylerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış, temiz, dayanıklı ve büyük ölçüde elektrikle çalışan bir enerji sistemi olabilir; bu, hem Büyük Britanya genelinde ekonomik büyüme ve istihdam fırsatları yaratıp destekler hem de kirliliğin azaltılması yoluyla daha sağlıklı yaşamlara ve gezegene katkıda bulunur.” dedi.