Birleşik Krallık’ta, Sanayi Devrimi’nin başlangıcından bu yana önemli bir rol oynayan kömür enerjisi dönemi, Ratcliffe-on-Soar kömürlü termik santralinin kapanmasıyla sona erdi. Bu adımla birlikte, Birleşik Krallık’ta kömürden elektrik üretimi tamamen durdurulmuş oldu. 2012 yılında elektriğinin yaklaşık yüzde 40’ını kömürden sağlayan ülke, günümüzde bu oranı sıfıra indirmeyi başardı.
Birleşik Krallık, kömürden çıkış sürecinde büyük bir enerji dönüşümü gerçekleştirdi. Ülkenin elektrik üretiminde rüzgâr ve güneş enerjisinin payı sadece yüzde 6 iken, bu oran günümüzde yüzde 34’e ulaştı. Ayrıca doğal gazdan elektrik üretimi de azalmış durumda. Rüzgâr enerjisi, Birleşik Krallık’taki 28 milyon evin yüzde 92’sine yetecek kadar elektrik üretiyor. Hükümet, 2030 yılına kadar kara rüzgârını iki katına, güneş enerjisini üç katına ve açık deniz rüzgârını dört katına çıkararak elektrik üretimini tamamen karbonsuzlaştırmayı hedefliyor.
Birleşik Krallık, 2015 yılında dünyada kömürden çıkış kararını alan ilk ülke olarak dikkat çekmişti. Bu kararı takiben 22 Avrupa ülkesi de benzer taahhütlerde bulundu. Kömürden çıkışın hızlandırılmasında Birleşik Krallık’ın örnek teşkil etmesi, küresel çapta iklim eylemlerine de ilham verdi.
Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Duygu Kutluay, Birleşik Krallık’ın bu adımını Türkiye için ilham verici bir örnek olarak nitelendirerek şunları söyledi: “Birleşik Krallık, kömürden çıkış sürecini sadece tamamlamakla kalmadı, bunun yerine daha sağlıklı ve ekonomik olan yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye aldı. Türkiye’nin çok daha zengin bir yenilenebilir enerji potansiyeli bulunuyor. Bu nedenle, kömürlü termik santrallere destek vermek yerine bu santrallerin yarattığı kirliliğin bedeli santral sahiplerine ödettirilmeli ve Türkiye, planlı bir kömürden çıkış stratejisi belirleyerek 2030 yılına kadar bu süreci tamamlamalıdır.”
Kömür Sonrası Enerji İttifakı (PPCA) Sekretaryası Başkanı Julia Skorupska ise, Birleşik Krallık’ın kömür enerjisini hızla terk etmesinin diğer ülkelere örnek olduğunu vurgulayarak, “Dünyadaki ülkelerin üçte biri PPCA’ya katılarak kömürden çıkma taahhüdünde bulundu. Diğer ülkeler de bu sürece katılmalı ve temiz enerji geçişinin faydalarından yararlanmalıdır.” açıklamasını yaptı.
E3G’nin Coal to Clean Program Lideri Pieter de Pous ise Birleşik Krallık’ın, Avrupa’da kömürü terk eden ülkeler arasında öncü olduğunu belirterek, bu tarihi adımın, Avrupa genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandıracağını ifade etti. De Pous, AB liderlerini Birleşik Krallık’ın yeni başlattığı Küresel Temiz Enerji İttifakı’na katılmaya davet etti.
Birleşik Krallık’ın kömürden çıkışı, küresel ölçekte yenilenebilir enerjiye geçişin önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Ülkenin aldığı bu karar, daha temiz, ucuz ve güvenli enerji kaynaklarına yönelmenin bir örneği olarak dünya genelinde diğer ülkelere de ilham veriyor.