Ticari ve endüstriyel işletmeler için çözüm sunan enerji depolama sistemi, mobilite ekosisteminin dört temel unsuru olan elektrikli araç, DC hızlı şarj ünitesi, batarya ve güneş enerji santrallerini bir araya getiriyor.
Hizmete giren batarya enerji depolama sistemi, hibrit olarak solar panelleri vasıtasıyla şarj oluyor, solar panellerin kullanılamadığı durumlarda ise şebekeden şarj olabiliyor.
EVC-Batarya-Solar-Şebeke entegrasyonu sağlanan sistemde güneş panelleri üzerinden depolanan enerji, ihtiyaç duyulduğu anda şebekeye destek vererek elektrikli şarj istasyonlarının kullanılmasını sağlıyor.
Yazılımı ve donanımı tamamen yerli “enerji yönetim sistemi” ile çalışan batarya enerji depolama sisteminde, tüm teknik veriler uzaktan izlenilebiliyor, bu sayede şarj-deşarj senaryoları değiştirilebilirken, kullanıcı ihtiyaçlarına göre “senaryo mod”ları da geliştirilebiliyor.
Sistemde şebekeden alınan güç yüzde 5 seviyelerinde minimize edilerek yüzde 95 bataryanın gücü ile EVC’ler desteklenebilirken, batarya dört adet 400kW’lık EVC ürüne hizmet verebiliyor.
580 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor
Küresel mobilite pazarının 2030’da sadece şirketin faaliyet gösterdiği elektrikli araç parçaları, elektrikli araç şarj istasyonları ve enerji batarya depolama çözümleri alanlarında yaklaşık 580 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor.
Vestel Mobilite, bugün konut, ticari ve endüstriyel alanlarda, yenilenebilir güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinde, ayrıca telekomünikasyon sektöründe kullanılan enerji depolama sistemleri üretiyor.
Şirket, hem konut hem de toplu kullanım için pazara ilk olarak 75 kWh ve 300 kWh’lık enerji depolama ürünlerini sunan şirketlerden biri olmuştu.
Güneş ve rüzgar gibi kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretmediği durumlarda, bu kaynakların enerji depolama teknolojileriyle desteklenmesi gerekiyor. Bu ihtiyaca yanıt olarak şirket, 2 ila 5 MWh kapasiteli konteyner boyutunda enerji batarya depolama üniteleri tasarlayıp üretiyor.