İran’ın, Hamas lideri İsmail Heniyye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı General Abbas Nilfuraşan’ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık 1 Ekim’de İsrail’e onlarca balistik füze fırlatmasının ardından petrol fiyatları yükselişe geçti.
Aynı gün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sosyal medya hesabından yayımladığı görüntülü mesajında, İran’ın füze saldırısıyla “büyük bir hata yaptığını ve bedelini ödeyeceğini” söylemesinin üzerine Brent petrol yüzde 3’ten fazla değer kazandı ve günü 74,27 dolardan kapattı.
Bununla birlikte, Biden’ın 3 Ekim’de İsrail’in İran’a ait petrol tesislerine saldırı ihtimaline, “Şu anda bunu tartışıyoruz.” diyerek açık kapı bırakmasıyla yükselişini sürdüren Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 4’ün üzerinde artarak 77,83 dolara kadar çıktı ve günü 77,44 dolarda tamamladı.
Öte yandan, Biden’ın 4 Ekim’de yaptığı açıklamada, “Eğer onların (İsrail’in) yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm.” ifadelerini kullanması fiyatların yukarı yönlü hareketini kısıtlasa da küresel petrol rezervlerinin çoğunun yer aldığı Orta Doğu’daki çatışmaların arz tarafında aksamaya sebep olacağı endişeleri, petrol piyasasındaki hakimiyetini korudu.
Söz konusu açıklamaların ardından Brent petrol 4 Ekim’de sona eren haftayı yüzde 0,6 artışla 77,88 dolardan kapattı. Batı Texas türü (WTI) ham petrolün varili de yüzde 0,9 yükselişle 74,06 dolardan alıcı buldu.
Haftalık bazda ise Brent petrol yaklaşık yüzde 6 kazançla ocak ayından bu yana en yüksek haftalık artışı kaydetti. WTI ham petrolün varili de haftalık bazda yüzde 5’ten fazla yükselerek Ağustos 2023’ten beri en büyük artışı gösterdi.
“İran’ın petrol altyapısına yönelik bir saldırının petrol fiyatları üzerindeki etkisi kalıcı olmaz”
Avrupa Enerji Güvenliği İnisiyatifi Murahhas Üyesi Alberic Mongrenier, yaptığı değerlendirmede, İsrail’in İran’a ait petrol tesislerine yönelik düzenleyeceği bir saldırının küresel petrol fiyatları üzerinde uzun süreli etki yaratmayacağını söyledi.
Mongrenier, olası bir saldırı durumunda sadece kısa süreli fiyat artışları yaşanacağını belirterek, “İran’ın petrol altyapısına yönelik bir saldırının küresel petrol fiyatları üzerinde kalıcı etkisi olacağına inanmıyorum. Kesinlikle kısa süreli ‘duygusal’ fiyat artışı yaşanabilir ancak OPEC ve diğer üreticilerin, İran petrolünü hızlı şekilde telafi edecek fazladan kapasitesi var.” diye konuştu.
Yatırımcıların ilerleyen süreçte OPEC ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun taktiklerini takip etmesi gerektiğini vurgulayan Mongrenier, “OPEC+ grubu, petrol fiyatlarını desteklemek için bir süredir üretimi kısıyor ancak bu durum büyük etki yaratmadı. Eğer İran ihracat kapasitesini kaybederse ve grup bu açığı kapatmamaya karar verirse, fiyatlar artabilir.” ifadelerini kullandı.
Mongrenier, böyle bir durumun yaşanması durumunda ise diğer üreticilerin bu açığı kapatabileceğine dikkati çekerek, bu nedenle kalıcı fiyat artışlarının yaşanmayacağını öne sürdü.
“Petrol fiyatları 100 doların çok üstüne çıkabilir ancak düşmesi muhtemeldir”
Washington merkezli danışmanlık firması Rapidan Energy Group’un Başkanı Bob McNally de İsrail’in İran’ın petrol rafinerilerine saldırması durumunda ham petrol fiyatlarının yükseleceğini ancak bu durumun uzun sürmeyeceğini ifade etti.
McNally, körfez bölgesindeki enerji tesislerinin zarar görmesinin veya Arap Körfezi’nden sağlanan ham petrol, rafine ürün ve LNG akışlarında yaşanacak uzun süreli kesintilerin zaten kırılgan olan ekonomiyi olumsuz etkileyeceğine dikkati çekerek, “Hasarın veya kesintinin boyutuna bağlı olarak, ham petrol fiyatları varil başına 100 doların çok üstüne çıkabilir ancak talebin zayıflamasına neden olan ekonomik daralma ile birlikte fiyatların düşmesi muhtemeldir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yatırımcıların İsrail’in misilleme için seçeceği hedeflerin yanı sıra İran’ın bunu müteakip belirleyeceği hedeflere de dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen McNally, “İsrail sivil ölümleri, çatışmayı keskin bir şekilde tırmandıracaktır.” dedi.