AA’dan Gülşen Çağatay’ın Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği (WindEurope) verilerinden derlediği bilgilere göre, rüzgâr enerjisi sektörü, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde geçtiğimiz yıl 52 milyar avroluk bir Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) oluşturdu. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Avrupa ülkelerinde 250’den fazla rüzgâr enerjisi ekipmanı üreten fabrika faaliyet gösteriyor. Bu fabrikalar, halihazırda 350 bin kişiye istihdam sağlarken, bu sayının 2030’da 560 bine ulaşması öngörülüyor.
Avrupa genelinde şu anda karada kurulu 103 bin 370, denizde kurulu 3 bin 600 ve yüzer 30 rüzgâr türbini bulunuyor. Avrupa ülkelerinde elektrik tüketiminin yüzde 19’u rüzgâr enerjisinden karşılanıyor. Bu oranla rüzgâr enerjisi, yüzde 29’luk fosil yakıt ve yüzde 23’lük nükleer enerjinin ardından üçüncü sırada yer alıyor.
Rüzgâr ve güneş enerjisi kurulum maliyetleri birbirine oldukça yakın seyrederken, WindEurope’a göre, Kuzey Avrupa’da karasal rüzgâr enerjisinin MWh başına kurulum maliyeti 44 ila 66 avro arasında değişirken, deniz üstü rüzgâr enerjisi için bu maliyet 60 ila 106 avro seviyelerine çıkıyor. Güneş enerjisi ise MWh başına 46 ila 61 avro maliyetle kurulum sağlıyor. Bu rakamlar, doğal gaz santralleri için 122 ila 131 avroya, nükleer enerji için ise 279 avroya kadar çıkıyor.
Rüzgâr enerjisi, ayrıca AB ülkelerinde 100 milyon avroluk fosil yakıt ithalatını önlüyor. Bu rakamın 2030 yılında 200 milyar avroya ulaşması bekleniyor. Böylelikle her yeni rüzgâr türbini, Avrupa ekonomisine 16 milyon avroluk bir katkı sunuyor.
Rüzgâr türbinleri, tarım arazilerine uygun enerji kaynağı olarak öne çıkarken, kuş ölümleri konusunda düşündüğümüz kadar büyük bir risk oluşturmuyor. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, kuş ölümlerinin başlıca nedeni kediler olarak kaydedilirken, bunu cam binalara çarpma, araçlarla çarpışma, zehirlenme ve elektrik hatlarına çarpma izliyor. Rüzgâr türbinleri ise kuş ölümlerine yol açan faktörler arasında en düşük paya sahip.
Bu veriler, rüzgâr enerjisinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan Avrupa’nın sürdürülebilir enerji geleceği için önemli bir rol oynadığını gösteriyor.