DNV’nin yayımladığı 2024 Enerji Görünümü raporu, küresel enerji sektöründe önemli değişikliklerin sinyallerini veriyor. Raporda, güneş ve rüzgâr enerjisinin önümüzdeki yıllarda enerji üretiminde başı çekeceği vurgulanıyor. Ancak, rapor aynı zamanda Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmanın zor olacağını ve küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlamanın büyük çaba gerektirdiğini belirtiyor.
Rapora göre, 2050 yılına kadar küresel enerji talebinin yüzde 70’inin yenilenebilir kaynaklardan karşılanması bekleniyor. Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisi, maliyetlerinin hızla düşmesi ve teknolojik ilerlemeler sayesinde enerji piyasasında hakimiyet kuracak. DNV, 2030 yılına kadar güneş enerjisinin üç katına çıkacağını ve rüzgâr enerjisinin ise yüzde 50’den fazla artacağını öngörüyor.
Fosil yakıtların küresel enerji talebindeki payı azalacak olsa da, DNV fosil yakıtların 2050’ye kadar hala önemli bir rol oynayacağını belirtiyor ve emisyonlar konusunda olumlu bir tablo çizilmiyor. Paris Anlaşması’nda belirlenen hedeflere ulaşmak için daha hızlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekilirken, mevcut politikalarla küresel ısınmanın 2,2 dereceyi bulacağını öngörülüyor.
Enerji depolama teknolojilerinde ve yeşil hidrojen üretiminde de önemli gelişmeler bekleniyor. DNV, enerji depolama sistemlerinin daha ucuz ve verimli hale gelmesinin, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonunu kolaylaştıracağını belirtiyor. Ayrıca, hidrojenin özellikle sanayi ve ağır taşımacılık sektörlerinde fosil yakıtların yerini alabilecek bir çözüm olarak görülüyor.
Rapor, enerji dönüşümünün hızlandırılması gerektiğini, ancak bunun küresel ölçekte büyük yatırım ve politika değişiklikleri gerektirdiğini vurguluyor. DNV’ye göre, özellikle gelişmekte olan ülkelerde enerji altyapısının modernize edilmesi ve yenilenebilir enerji projelerine daha fazla finansman sağlanması gerekiyor.