Eurostat, Avrupa Birliği’nin (AB) 2024’ün ilk yarısına ait ithalat ve ihracat rakamlarını açıkladı. Özellikle yenilenebilir enerji ekipmanlarının ticaretinde dikkat çekici bir artış yaşandığı belirtilirken, bu gelişme, AB’nin sürdürülebilir enerjiye geçiş ve enerji bağımsızlığı çabalarının bir yansıması olarak değerlendiriliyor.
2024’ün ilk yarısında AB, güneş paneli, rüzgâr türbini ve enerji depolama sistemleri gibi yenilenebilir enerji ekipmanlarının ithalatında yüzde 15’lik bir artış kaydetti. Bu artış, AB üyesi ülkelerin hızla artan yenilenebilir enerji kapasitesine olan yatırımlarından kaynaklanıyor. Özellikle Çin ve Güney Kore’den yapılan ithalatın önemli bir paya sahip olduğu belirtiliyor.
Eurostat’a göre, AB’nin yenilenebilir enerjiye yönelik teknoloji ithalatındaki bu artış, karbon nötr hedeflerine ulaşmada kritik bir rol oynayacak. Ancak raporda, AB’nin bu alanda dışa bağımlılığı azaltmak ve yerli üretimi artırmak için daha fazla yatırım yapması gerektiği vurgulanıyor.
Verilerde dikkat çeken bir diğer nokta, AB’nin fosil yakıt ithalatındaki yüzde 20’lik düşüş oldu. Kömür ve doğal gaz ithalatı, 2023’ün ilk yarısına kıyasla önemli ölçüde azaldı. Bu durum, AB’nin fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırma politikasının bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
AB’nin yenilenebilir enerji ekipmanları ihracatı da 2024’ün ilk yarısında yüzde 12 oranında artış gösterdi. Özellikle güneş paneli ve rüzgâr türbini teknolojisi ihracatında güçlü bir büyüme kaydedildi. Bu artış, AB’nin teknoloji geliştirme ve inovasyonda öncü bir konuma gelme hedefinin başarıyla ilerlediğini gösteriyor.
En çok ihracat yapılan ülkeler arasında ABD, Birleşik Krallık ve Japonya yer alırken, AB’nin yeşil teknoloji ihracatını artırarak küresel enerji dönüşümüne katkı sağladığı belirtiliyor.
Eurostat’ın açıkladığı verilere göre, AB’nin genel ticaret dengesinde 2024’ün ilk yarısında pozitif bir gelişme gözlemlendi. Fosil yakıt ithalatındaki düşüş ve yenilenebilir enerji ekipmanları ihracatındaki artış, AB’nin ticaret dengesini olumlu yönde etkiledi. Bu durum, enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilirlik hedefleriyle uyumlu bir şekilde ilerleyen ekonomik stratejilerin sonucuna işaret ediyor.